31 Ocak 2010 Pazar

Dikkat inek çıkabilir!


Baharatlı sıcak çikolatadan sonra tarçınla hazırladığım keyif kahvesine geldi sıra. İster sütlü ister sade, kahvenizi nasıl içmeyi seviyorsanız... Tek yapmanız gereken ince bir çubuk tarçını çaydanlık ya da kettle ın içine atıp, suyla birlikte kaynatmak. Sonra kahvenizi istediğiniz gibi hazırlıyorsunuz.

Yanında nutellalı bir dilim kepekli ekmek(!) de eşlik edince daha bir keyifli hale geliyor... ( Bu tezatlıktan zaman zaman keyif alıyorum evet :) )



Yunus Günce'nin "Üç Maymun" ve daha sonrasında "Deja Vu" isminde televizyon programı vardı uzun yıllar önce, ne severdim... Neyse, o içerdi bu kupanın bir benzerinden, çok beğenmiş ama hiçbir yerde bulamamıştım. Çocukluk arkadaşım doğumgünümde hediye etmişti 9 yıl önce... Kırmamayı başardım ama o da yıllara yenik düştü ve ufak tefek çatlakları var artık... :(





... ve tatlı son! :)


30 Ocak 2010 Cumartesi

İki Kişilik Lezzetler / Kuru Meyveli ve Damla Çikolatalı Kek Tarifi



Meral için...

Geçen akşam üzüldün diye... :( 





Malzemeler : ( 2 kişilik / 4 küçük dilim )

1 yumurta
4 çorba kaşığı toz şeker
½ su bardağı süt
1/3 su bardağı sıvıyağ
Portakal kabuğu rendesi (2 orta boy portakal)
6 adet zar şeklinde doğranmış kuru kayısı
3 adet zar şeklinde doğranmış kuru incir
Yarım paket kabartma tozu
4 çorba kaşığı un (tepeleme)
1 çorba kaşığı un (kuru meyveleri bulamak için)
1 yemek kaşığı damla çikolata
(İsteğinize bağlı olarak meyve şekerlemesi de ekleyebilirsiniz)




Portakal, limon ve incirden oluşan bu şekerlemeler kekte harika oluyor. Marketlerde bulamayabilirsiniz ama pasta malzemeleri satan yerlerden temin edebilirsiniz.


Hazırlanışı :

Yumurta ve toz şekeri mikserle krema kıvamını alana kadar çırpın.

Sütü, sıvı yağı ve portakal kabuğu rendesini ekleyin.

Unu ve kabartma tozunu ekleyip, çırpın.

Kuru meyveleri bir yemek kaşığı un ile karıştırın ve kek hamuruna ekleyip karıştırın.

15 cm çapındaki yağladığınız kalıba dökün ve önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında pişirin.

Piştikten sonra üzerine pudra şekeri serpin.

Soğuduktan sonra servis yapın.


Afiyet olsun :)

29 Ocak 2010 Cuma

İstanbul'un iki yakasından gökyüzü...


Bakırköy'den Göztepe'ye gökyüzündeki renk ve ışık oyunları...












28 Ocak 2010 Perşembe

BuZzZzZzZzZ...


Erirken de güzel ama...

Yine yağsın...



I’ll stop the world and melt with you... :)












Çikolata Sever Misiniz?


 


Yüzyıllardır dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli gıdalar "Tanrıların yiyeceği" olarak adlandırılmış, bunların başında da çikolata geliyor. Botanik ismi olan Theobroma cacao olan kakao ağacına bu ismin verilme sebebi de bu: Theo, Tanrı anlamına geliyor, Broma da yiyecek...

M.Ö. 1000 li yıllarda Amerika'da yaşayan yerliler, kakao tohumlarını öğütüp bir içecek hazırlarlarmış. M.S. 1550 yılında İspanyol Cortes'le Avrupa'ya sıçrayan kakao tohumlarının, çikolata olması yaklaşık 800 yılı bulmuş.

Çikolatanın sağlığa birçok faydası var, işte bunlardan birkaçı: Çikolata diğer tatlılara oranla diş sağlığı açısından daha zararsız çünkü sütlü çikolatanın yüksek oranda içerdiği protein, kalsiyum ve fosfat diş minesini koruyor. Çikolata bağışıklık ve üreme sistemleri için faydalı olan demir ve çinkodan bolca içeriyor. Çikolatanın bol miktarda içerdiği bakır, vücudun demiri absorbe etmesine yardımcı oluyor, bu da cilde, damarlara ve dokulara faydalı oluyor. İçinde bulunan antioksidanlar sayesinde kanserle mücadelede de faydalı.

Tüm bu faydalarının yanında bir mutluluk kaynağıdır çikolata... Çikolata sayesinde vücut endorfin yani mutluluk hormonu salgılıyor ve bu özelliğiyle -özellikle kadınlar üzerinde- psikolojik olarak oldukça olumlu etki yaratıyor çikolata... Bu açıdan bir kavanoz nutella ve bir kaşık çok şey ifade eder tüm hanımlar için :)

Yağmur, kar derken soğuk günler yaşıyoruz. Çikolatadan bu kadar bahsetmişken, sıcak çikolata tarifi harika bir final olur diye düşündüm. Bildiğimiz sıcak çikolatadan farklı olarak Baharatlı Sıcak Çikolata tarifi bu. Umarım hoşunuza gider :)



  


Tek kişilik bu sıcacık keyif için gerekli malzemeler :

70 gr kıyılmış bitter çikolata
1 tatlı kaşığı pudra şekeri
100 ml krema (yarım paket)
1 çay bardağı süt
Bir fiske tarçın
Bir fiske rendelenmiş muskat ( o anda rendelemelisiniz )


Sütü ve kremayı bir tencede orta ateşte sürekli karıştırarak, köpürünceye kadar kaynatın. Kaynamaya başlayınca çikolata, pudra şekeri, muskat ve tarçını ekleyip, çikolata eriyene kadar karıştırın. Daha sonra fincana döküp, servis yapın. Dilerseniz üzerine krema da ekleyebilirsiniz.

Afiyet olsun :)

Cevizli ve Çikolata Parçacıklı Tart Tarifi






Malzemeler : (16 dilim)

300 gr un
1 tatlı kaşığı karbonat
1/4 çay kaşığı tuz
125 gr yumuşatılmış margarin
80 gr toz şeker
100 gr esmer şeker
1 çay kaşığı vanilya
1 adet yumurta
125 gr kırık bitter çikolata
50 gr kıyılmış ceviz içi
50 gr çikolatalı renkli drajeler

Hazırlanışı :

Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısıtın.

30 cm çapında düz kenarlı bir tart kalbını yağlayın.

Un, karbonat ve tuzu bir kabın içinde karıştırın.

Her iki şekeri ve tereyağını mikserle geniş bir kabın içinde krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.

Vanilya ve yumurtayı ekleyip karıştırın.

Mikseri düşük hızda çalıştırın ve karışımın içine ceviz, kırılmış çikolata parçacıkları, unlu malzemeyi ve çikolata drajelerini ilave edip karıştırın.

Hazırladığınız karışımı tart kalıbına yayın.

Renkli drajeleri hamurun üzerine serpiştirin.

Fırına verip tart  hafifçe kahverengileşene kadar yaklaşık 20 dk pişirin.

Fırından çıkarın ve soğuyuncaya kadar bekletin.

Soğuduktan sonra dilimleyerek servis yapın.


-Altın kitap Çikolata syf / 110 -


26 Ocak 2010 Salı

Nostaljik Kurabiye Fırınları...



7 - 8 Hasanpaşa Kuru Pasta Fırını



Öncelikle isminin neden 7 8 Hasanpaşa olduğundan başlamak gerekirse...Okuma yazma bilmeden, bir şekilde paşa olabilmiş olan Hasan Paşa, imzalaması gereken evraklara zamanın alfabesinde 7 ve 8'e tekabul eden "v ve ters v" karakterlerini karalamasından dolayı bu şekilde anılıyormuş.

Bu tarihi fırını çocukluğumdan beri bilirim, annemle giderdik, yolda yemeye başlardım kurabiye canavarı gibi. 7-8 Hasanpaşa Fırını'nda 30 çeşit kurabiye satılıyor ve fiyat standart, kilo fiyatı var. Uzun zamandır uğramadım ama en son kilosu 8 TL ydi.
 
Portakallı, kepekli, çikolata soslu, arası marmelatlı, susamlı, elmalı kurabiyeleri ve acıbademi favorilerim.
 
Adres : Beşiktaş Çarşı ( Balık Pazarı'nın geçtikten sonra Kartal Heykeli var, hemen orada...)
Telefon: (212)261-97-66





Tarihi Oktay Kurabiye Fırını




1934’te Safranbolu’dan İstanbul’a beraberlerinde getirdikleri kurabiyecilik geleneklerini Yeniköy'de açtıkları ilk fırınlarında sergileyen Oktay Ailesi, 1955 yılında Yeniköy’den Beşiktaş’a taşınarak kurabiyeciliği burada sürdürmeye devam etmişler.

Bu fırının yeri Beşiktaş'tan Ihlamur'a çıkarken bir ara sokakta, burayı şans eseri kurabiye krizim tuttuğunda bir arkadaşımın sayesinde öğrendim, şöyle bir hesapladım da...10 yıl olmuş :)

Küçük bir fırın burası. Kurabiyeler odun ateşinde, gözünüzün önünde pişiyor. Tatlılardan un kurabiyesi, marmelatlı ve çikolata soslu kurabiyeleri, tuzlulardan da kırmızı biberli ve susamlı olan kurabiyeleri favorilerim.

Adres : Ihlamurdere Cad. Yağverağa Sok. No : 1 Beşiktaş - İSTANBUL
Tel : 0212 261 10 46
Web : http://oktaykurabiyefirini.com/index.html
E-Mail : 1934oktay@gmail.com

25 Ocak 2010 Pazartesi

Közlenmiş Patlıcan ve Kırmızıbiberli Kiş Tarifi


Güleryüzlü kişler :) Görüntüleri kadar lezzeti inanılmaz oldu bu kişlerin... Küçük tart kalıpları yerine 22 cm lik bir tart kalıbı da kullanabilirsiniz.





Malzemeler: (6 kişilik)

Kiş hamuru için:

1 su bardağı un
100 gram tereyağı
3 çorba kaşığı soğuk su
1 tatlı kaşığı sirke
1 çay kaşığı tuz

İç malzemesi için:

250 gram közlenmiş patlıcan
2 adet közlenmiş kırmızıbiber
1 orta boy soğan
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı karabiber
2 yemek kaşığı zeytinyağı

Kiş sosu için:

100 ml krema ( Yarım paket)
1 çay kaşığı pul biber
1 kahve fincanı tulum peyniri
1 kahve fincanı taze kaşar rendesi
1 yemek kaşığı krem peynir
1 yumurta
2 adet kurutulmuş domates


Hazırlanışı :

Kiş hamuru için unu derin bir karıştırma kabına alıp, ortasını açın.

Tereyağı (soğuk olmalıdır), soğuk su, sirke ve tuzu ekleyip, iyice karıştırarak sert bir hamur edene kadar yoğurun.

Bu hamuru buzdolabında 30 dakika dinlendirin.

Kişin iç malzemesi için orta boy soğanı incecik kıyıp, zeytinyağında pembeleştirin.

Ardından közlenmiş patlıcan ve közlenmiş kırmızı biberi küçük küçük doğrayıp, karışıma ilave edin.

İç harcı tuz, kırmızı toz biber ve karabiber ile tatlandırın.

Pişen harcı soğumaya bırakın.

Küçük tart kalıplarını yağlayın.

Hamuru merdaneyle 1 cm kalınlığında açın ve tart kalıplarıyla kestiğiniz parçaları kalıplara yerleştirin.

Daha sonra közlenmiş patlıcan ve kırmızı biberli iç harcını tart hamurlarının üzerine eşit olarak paylaştırın.

Krema, pul biber, tulum peyniri, krem peynir ve 1yumurtadan oluşan sosu, kişlerin üzerine dökün.

Kişlerin üzerine taze kaşar peyniri rendesi ve doğranmış kurutulmuş domatesleri koyduktan sonra 200 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin (yaklaşık 25 dakika).


Afiyet olsun :)

Beyaz...


Kar günlerdir aralıksız devam ediyor İstanbul'da. Eskiden kar yağınca çocuklar çıkar oynardı buralarda, ortada kar falan kalmazdı. Bu kış oynamadı kimse, sadece benim gibi fotoğraf çeken bir kaç komşuya rastladım.

Dışarı adımımı atamadım hala. Oysa sahil ve park ne güzeldir şimdi...














İstiklal Caddesi Kadar...







Şebnem Ferah'ın son albümü "Benim Adım Orman" , 16 Aralık 2009'da piyasaya çıktı. İlk albümü olan "Kadın"dan bu yana her albümünde tarzında ufak tefek  değişiklikler oldu. "Benim Adım Orman"da bu değişiklik "olgunlaşma" olarak tanımlandı, diğerlerine kıyasla daha sakin bir albüm olmuş. Güzel de olmuş, bu albümü de keyifle dinliyorum...

"İstiklal Caddesi Kadar" albümün en iyi parçalarından biri... Şarkı tramvayın zil sesiyle ve caddedeki kalabalığın sesiyle başlıyor ve aynı şekilde bitiyor. Her dinleyişte o an ı yaşatıyor...



1 - Merhaba
2 - Benim adım orman
3 - Yalnız
4 - İstiklal caddesi kadar
5 - Eski
6 - Mahalle
7 - Ateşe yakın
8 - Serapmış
9 - İnsanlık
10 - Bazı aşklar
11- Uçurtma
12 - Eski - 2

24 Ocak 2010 Pazar

"İlginç Mum Tasarımları"


Mekanların atmosferini değiştiren detaylardan biri mumlar... Yıllardır bir mum yapımı kursuna katılmayı niyetlenip, gerçekleştiremedim bir türlü. Bu tasarımları gördükten sonra kendime bir şans tanımaya karar verdim.

Mum yapımı oldukça zahmetli ve zor. İşin içine giren her detay yapımını zorlaştırıyor ama zamanla pratiklik kazanılır diye düşünüyorum, en azından denemeye değer :)

Yapımlarında yaratıcılığın ön plana çıktığı bu ilginç tasarımlara bir göz atın...
























1/2







23 Ocak 2010 Cumartesi

Jazz müzik sevenlere...


Berk and The Virtual Band





Berk and The Virtual Band... Bu harika grup albümün adından da belli olduğu gibi jazz müzik yapıyor ve eski yeni birçok şarkıyı bu tarzda cover lıyorlar. Michael Jackson'dan Depeche Mode'a, Sting'den Greenday'e kadar farklı tarzlardaki şarkıları jazz ın lezzetiyle sunuyorlar ve ben tek kelimeyle bu gruba ba-yı-lı-yo-rum! :)

Depeche Mode un Personal Jesus şarkısınının "Berk and The Virtual Band" yorumu işte böyle :







Albümleri :

Jazz Chill


1. Dolce Vita
2. Sweet Dreams
3. I Can't Stand It
4. Every Breath You Take
5. Can't Take My Eyes off You
6. Personal Jesus
7. Rhythm Is a Dancer
8. Tainted Love
9. Basket Case
10. Words
11. Little Max
12. Alone Again (Naturally)
                                                       13. Never Forget You
                                                       14. Billie Jean


Jazz Chill Vol. 2
1. Ma Quale Idea
2. Suburbia
3. Material Girl
4. I'll Fly With You (L'Amour Toujours)
5. City Nights
6. Y.M.C.A.
7. Don't Get Me Wrong
8. There Must Be an Angel (Playing With My Heart)
9. It's Raining Again
10. My World
11. Sacrifice
12. Never Ending Story
                                                       13. Moonlight Shadow

İstanbul'da kar...

Sabah uyanır uyanmaz perdeyi açınca bembeyaz bir İstanbul ile karşılaşmayalı uzun zaman olmuştu... Henüz dışarı çıkmak için cesaret bulamadım :)

İşte pencereden çektiğim fotoğraflar... :)





















Çayımı da aldım, şimdi keyif zamanı... :)


22 Ocak 2010 Cuma

Bir teşekkür...




Bhr la ilk blogumuzu açtığımızda hiçbir şey bilmediğimden -blogger ile ilgili hala ne kadar bilgili olduğum tartışma konusu olsa da- , yaşadığım bir sıkıntı üzerine Google Yardım Forumu na bir mesaj yazdım. Bir süre kimse yardımcı olmadı ama sonra Eren G. sağolsun çok destek oldu. Kaldı ki blogda hatta bilgisayarda neyi bozsam ya da yardım almam gerekse, bir e-mail uzaklığında oldu sağolsun.

Bütün bunları anlatıyorum çünkü konuyu bir yere bağlayacağım elbette... Şimdi kulladığım şablonu kullanmak istedim ama logomu bir türlü şablondaki çerçevenin boyutuna uyduramadım. Didindim, uğraştım, birkaç saatimi aldı ama istediğim gibi olmadı, ya küçük oldu ya çok büyük. ...ve yine Eren Bey imdadıma yetişti, şöyle yapın böyle yapın bunu deneyin dedi, yine yapamadım ve kolları sıvadı. Saatlerdir logoyu sıfırdan hazırladı, yazı karakteri bu olsun diye inat ettim, bulamadık, aradık, durduk ve sonunda tam da hayal ettiğim gibi oldu blogum!

Kendisine buradan da teşekkür etmek istedim, desteğiniz için çok teşekkürler Eren Bey... :)

İki Kişilik Lezzetler / Elmalı Turta Tarifi


Hazır "Sevgililer Günü" de yaklaşıyorken böyle bir tarif işinize yarayabilir diye düşündüm. Sevgililer Günü'nü beklemenize gerek yok, fırına atana kadar ki hazırlama süreci 10 dakikayı bulmuyor. Bu açıdan özellikle çalışan hanımları mutlu edecek bir tarif bu :)

Fırından çıkarınca üzerine pudra şekeri serpmeyi unutmayın :)





Bu turta için 15 cm lik bir çember kullandım, eğer elinizde yoksa 15 cmlik herhangi bir yuvarlak kalıp kullanmanız yeterli. Hamuru merdaneyle açmaya uğraşmanıza da gerek yok, elinizle kolayca yayabilirsiniz.

Küçük porsiyonlar halinde 4 dilim çıkıyor bu ölçülerden. Kişi sayısına göre dilediğiniz gibi hazırlamanız mümkün, 6-8 kişi için hazırlayacaksanız, 22-24 cm lik bir kalıp kullanmalısınız...



Malzemeler : (2 kişilik)


Hamuru için :

1/4 paket margarin (yaklaşık 65 gr)
1 adet yumurta
2 yemek kaşığı toz şeker
4 yemek kaşığı un (tepeleme)
1 çay kaşığı kabartma tozu


Elmalı harç için :

2 adet orta boy elma
1 çay kaşığı tarçın
Bir avuç kuru üzüm
1 yemek kaşığı toz şeker


Hazırlanışı :

Margarin ve toz şekeri derin bir kapta kaşık yardımıyla karıştırın.

Yumurtayı ekleyip karıştırmaya devam edin.

Daha sonra unu ve kabartma tozunu ekleyip yoğurun.

Elmaları soyup, küçük küpler şeklinde doğrayın.

Kuru üzümleri sıcak su ile yıkayın ve süzün.

Elma, kuru üzüm, toz şeker ve tarçını karıştırın.

Kalıbı sıvı yağ ile yağlayın. Turta hamurunun ¾ ünü alın (yarısından biraz fazlasını) ve yağladığınız turta kalıbına elinizle yayın.

Üzerine elmalı karışımı koyun, elinizle hafifçe bastırarak üzerini düzeltin.

Kalan turta hamurunu merdane yardımıyla açarak kurabiye kalıplarıyla şekiller kesin veya bıçak ile uzun şeritler kesin ve elmaların üzerine dizin.

180 derecede önceden ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin.


Afiyet olsun...

Yağmurlu bir gün...


Mum ışığında güzel bir müzikte, hayatın başında ve sonunda, var olmanın dayanılmaz ağırlığında, gidip gelmelerde, gözlerin karardığında, sevgilinin bir öpücüğünde, terkedilmelerde, kefenin üzerine toprak atılırken,yağmurlu bir havada, kalabalıkta, yakamozda, dalgada, ağlara vuran güneşin damlalara yansımasında, son gözyaşında, son damla şarapta, son sözde...







...bitmek bilmeyen yolların çizgilerinde, yolun sonundaki sarılmada, bir çocuğun gözlerinde, bir yaşlının ellerinde, karın altında, bulutların üstünde, telefonun her çalışında, yağmurun izinde, kelebeğin dokunuşunda, söylenmemiş sözlerde, ateşten bir gömlekte, son durakta, bazen bir rüyada, bazen bir gecede, alacakaranlıkta...






...hem her yerde, hem hiç bir yerde...
   hem her şeyde, hem hiçbir şeyde...



( sourtimes.org - hiçlik - yazar : whitecrow )

21 Ocak 2010 Perşembe

Beady Belle bir kez daha İstanbul'da...






Acid jazz denilince akla gelen en iyi gruplardan biri Beady Belle... Beate Lech (solist) ve Marius Reksjo (bas gitar) bu grubu üniversite yıllarında kurmuşlar.

İlk albümleri "Home" u 2001 yılında piyasaya çıkaran grup, daha sonraki yıllarda  Cewbeagappic (2003), Closer (2005), Belvedere (2008) isimlerinde üç albüm daha çıkardı.

Yıllar önce İstanbul Jazz Festivali kapsamında Türkiye'ye gelmişlerdi. 22 Ocak 2010'da da (evet,yarın!) Norveç Büyükelçiliği'nin katkılarıyla Ghetto'da İstanbullu sevenleriyle buluşacaklar.Konser 22.30 da başlıyor. Bilet ücretleri tam: 45,00 TL, öğrenci: 35,00 TL

 


Mutlaka Dinlenilmesi Gereken "Beady Belle" Şarkıları : Lose & Win, Closer, When my anger starts to cry, Airing, Tomorrow, April Fool, September, Big Balloon

"O"na kulak verin...






Blogun ilk kaydı beni mutlu eden bir şeyden oluşmalıydı ve ben sesiyle huzur bulduğum Damien Rice'ı seçtim :)

Damien Rice'ı Closer isimli filmin soundtrack i olan "Blower's daughter" isimli şarkıdan hatırlarsınız. Dinlerken insanın tüylerini diken diken eden bir sesi var bu genç İrlandalı adamın. Şarkının hikayesi de şu, bu tatlı adam üflemeli çalgılar hocasının kızına aşık olmuş, onu anlatıyor.

Tüm albümleri bir harika ; O ve 9 en sevdiklerim... Damien Rice'ın canlı performanslarını çok beğenirim ama itiraf etmeliyim ki Abby Road stüdyosundaki kayıtları olağanüstü... Hele Damien'in Lisa Hannigan ile düeti olan "Volcano" isimli şarkısının bu stüdyodaki kaydı huzur verici... Ona kulak verin...







Is that alright? Give my gun away when it's loaded...  Sözleriyle, melodisiyle ama tüm bunları tamamlayan klibiyle olağanüstü bir Damien Rice şarkısı daha... 9 Crimes...



 






O (2002)

 


1. delicate
2. volcano
3. the blower's daughter
4. cannonball
5. older chests
6. amie
7. cheers darlin'
8. cold water
9. i remember
10. eskimo
11. prague (hidden track)
12. silent night (hidden track)






9 (2006)



1. 9 crimes
2. the animals were gone
3. elephant
4. rootless tree
5. dogs
6. coconut skins
7. me, my yoke and i
8. grey room
9. accidental babies
10. sleep don't weep








Web : http://www.damienrice.com/

.

Related Posts with Thumbnails